Kısa Bilgi

Trakya Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisiyim ve Uzmanlık Alanım Hemşirelikte Yönetim’dir.

Öğr. Gör. Ülkü Özbek ©

PROFİLİM

İsim : Ülkü ÖZBEK
Doğum Tarihi : 29 Haziran 1953
Doğum Yeri : Tarsus
Adres : Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi
Telefon : +90 (284) 213 30 42 / 2114

Uzmanlık Alanları :
- Hemşirelikte Yönetim

ÖZGEÇMİŞİM

EĞİTİM BİLGİLERİM

2011 - 2015

Trakya Üniversitesi

Sağlik Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik

2009 - 2011

Yüzüncü Yil Üniversitesi

Sağlik Yüksekokulu, Laboratuvar Tekn.

İŞ DENEYİMLERİM

Trakya Üniversitesi Tip Fakültesi

11.2011 - 05.2015

Stajyer Hemşire

Esenyurt Devlet Hastanesi

06.2014 - 07.2014

Stajyer Hemşire

Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi

06.2012 - 07.2012

Stajyer Hemşire

Medisina Hastanesi Van

07.2010 - 08.2010

Stajyer Laborant

Özel Divan Hayat Hastanesi

06.2010 - 07.2010

Stajyer Laborant

Çalışmalarım

Blog Yazılarım

Florance Nightingale, Hemşireliğin kurucusu 12 Mayıs 1820’de İtalya’nın Florence kentinde, zengin, kültürlü, bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur. Resim 1.1: Florence Nightingale Florence bebekken Nightingaleler İngiltere'ye dönmüşlerdir. Baba, kızı için en iyi eğitimi planlamış İtalyanca, Fransızca, Almanca, tarih, felsefe, bilim, müzik, sanat ve klasik edebiyat öğrenmesini sağlamıştır. Küçüklüğünde hasta hayvanlara bakmış, 9 yaşlarında hasta kişilere bakmak isteğini dile getirmiştir.13-14 yaşlarında çevredeki yoksul hastaları ziyaret ederek onlara yardımcı olmaya çalışmış, 20 yaşlarında ailesinden hemşire olmak amacı ile hastaneye gitmek için izin istemiştir. 
O çağda saygıdeğer kadınların evin dışında çalışmaları hoş karşılanmadığı özellikle hastanede çalışan kadınların eğitimsiz ve uygunsuz kadınlar olması nedeniyle ailesi kızlarının böyle bir yerde çalışmasını asla onaylamamıştır.
Ailenin kızlarını vazgeçirmek için planladıkları geziler de işe yaramamıştır. Florence bu gezilerden yararlanarak Fransa, Belçika, Almanya İtalya, Yunanistan’daki yetimhaneleri, Mısır ve İskenderiye'deki hastaneleri incelemiştir. Bu gözlemler sonucunda eğitimli kadınların yaşamlarını hemşireliğe adayacağı bir protestan rahibeler gurubu oluşturmayı amaçlamış ve eğitim görmek için Almanya Kaiserwerth’e katılmıştır. Florance burada verilen bazı derslerin ve hijyenin hemşirelik eğitimi için yetersiz olduğunu düşünmüş ve Paris'te bir operatörün yanında rahibelerle çalışmıştır.
Florence Nightingale’in başarı ve mutlulukla sürdürdüğü ilk görevi, soylu kadınların bakımının yapıldığı bir kuruluşun yöneticiliği olmuştur. Kısa süre sonra King Koleji yöneticiliği önerilmiş ve Kırım'a gidinceye kadar bu görevini sürdürmüştür.
1854 yılında Rusya, Fransa, İngiltere ve Türkiye’ye savaş açmış bu savaşta İngiliz askerlerine gösterilen ilgisizlik ve bakımsızlık İngiltere’de öfkeye neden olmuştur. Savunma Bakanı Florence’ye bir grup oluşturarak savaşa gidip askerlere bakım vermesi için bir mektup yazmıştır. Bunun üzerine Nightingale 38 hemşire ile Üsküdar'a hareket etmiştir. Burada araç- gereç, çamaşır, mutfak, çevre, hijyen, hemşire eksikliği, personel yönetimi ile ilgili sorunlarla karşılaşmış ve bu sorunları çözümlemiştir. Nightingale’in hasta ve yaralılara moral sağlayan gece vizitlerinden dolayı ‘lambalı kadın’ lakabı takılmıştır. Nightingale bu sırada, kısa bir süre için Kırım’a gitmiş, orada tifüs hastalığına yakalanmıştır. İyileşmeden Üsküdar’daki Baraka Hastanesine dönmüş, oradaki hastaların bakımını yapmıştır. 1856 yılından sonra Osmanlı padişahı ve Kraliçe Elizabeth yaptığı bu hizmetlerden dolayı hediyeler vermiştir.
İngitere’de 1860 yılında ST. Thomas Hastanesinde bir hemşirelik okulu açmıştır. Ancak o zamanki hekimlerin büyük bölümü hemşirelik eğitimi için okulun gereksiz olduğunu düşünmüşse de küçük bir grup hekim iyi eğitilmiş bir hemşirenin hastanın sağlığı açısından önemli yerinin olduğunu savunmuşlardır. Kraliçe Viktorya Florence Nightingale’i çağırarak askeri hastane sisteminde gözlemlediği yanlışlıkları anlatarak bir reform yapma önerisinde bulunmuş, bu onun ilgi alanını başka yöne kaymasına neden olmuştur. 
Daha sonra askerî konseye, Kırım Savaşı sırasında ve savaş sonrasında askerî hastanede karşılaştığı durumları anlatan resmî bir rapor hazırladı. Askerî hekimlerin eğitimini geliştirmesi, askerî kışlaların düzeltilmesi ve askerî kuruluşlarda istatistiğin kullanılması gibi değişikliklerin yer almasına yardımcı oldu. 
İngiltere'ye döndükten 4 yıl sonra kendi adına kurulan fonda biriken paralarla bir okul kurmuştur. Sağlığının bozuk olması nedeni ile kendisi yerine Sarah Elizabeth Wardroper’u müdür yapmış ve onunla çok yakın ilişkiye girmiş ve okul için gerekli faaliyetleri planlamıştır. 
1873 yılında Amerika’da 3 hemşire okulu kurulmuştur. Bunlar; Bellevue, Connecticut ve Boston hemşirelik okullarıdır. Yöneticileri Nightingale’den yararlanmışlardır. 1910 yılında ölmüş ve ailesinin bulunduğu Hampshire’deki East Willow’a gömülmüştür. Nightingale’in doğum günü 12 Mayıs tüm dünyada hemşirelerce Hemşirelik Haftası olarak kutlanmaktadır.
Florence Nightingale, hemşireliği bağımsız bir meslek olarak gören hemşireliğin yalnız yetenekli, nitelikli bireylere açık olması ve örgün eğitim sonrası yapılması gerekliliğine inanmıştır. Bununla birlikte parlak zekâlı, inandıkları uğruna çaba harcayan savaşçı ve hasta bakımında önemli rolü olduğuna inandığı hemşireliği her yerde savunan bir liderdir. 
Devamını Oku... Yayınlayan:
deneme duyuru
Devamını Oku... Yayınlayan:
1.Yönetim,Yönetici ve Yönetim Süreci

1.1.Yönetim

Yönetim nedir? Bu soruya pek çok cevap verilmiştir. Her cevap belli bir açıdan yönetim olayına bakmış ve ona göre tanımlanmıştır. Yerli ve yabancı literatürde yönetim kavramı ile ilgili birçok tanıma rastlamak mümkündür; fakat ne kadar farklı şekilde ifade edilirse edilsin, yaklaşık olarak bütün tanımlar aynı anlamı ifade etmektedirler. Farklı kaynaklardan alınan bilgilerle yönetim kavramına tanımlar getirmek gerekirse;

Yönetim, başkaları vasıtasıyla iş görmektir.1

Yönetim, önceden hedefler belirleyerek çalışanların çabalarını bu hedefler doğrultusunda koordine etme sürecidir.2

Yönetim, bireylerin grup halinde çalışarak belli hedeflere ulaşmaya çabaladıkları bir çevre oluşturma ve bu çevreyi sürdürüp, muhafaza etme sürecidir.3

Yönetim, amaçların etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi için bir insan grubunda işbirliğini ve koordinasyonu sağlamaya yönelik çalışmaların tümünü ifade eder.4

Yönetim, insanların ortak amaçlar olarak belirlediği hedeflere en kısa zamanda ve en iyi biçimde ulaşmaları için grup halinde eyleme geçmeleridir.5 

şeklinde ifade edilebilir.enm.blogcu.com.Tanımlar içerik olarak aynı olmakla beraber belli şekil standartları yoktur. Bütün tanımlarda ortak olan nokta ise çalışanlar, çalışma grupları ve önceden belirlenmiş hedeflerden söz edilmesidir.


1.2 Yönetici

Yönetimle ilgili yukarıdaki açıklamalardan sonra, yöneticiyi, “başkaları vasıtasıyla iş yaptıran kişidir” şeklinde tanımlamak mümkündür. Profesyonel yönetici bu işi meslek edinen kişidir. Ancak bu konuda karışıklığa sebep olan husus yönetim işinin yalnızca yöneticilik yapan kişiler tarafından değil, fakat aynı zamanda başka işler ve görevler de yerine getirenler tarafından yapılmasıdır. Bunlar arasında en çok karışıklık yaratanı işletme sahiplerinin veya girişimcilerin aynı zamanda işletme yönetiminde bulunmalarıdır. Küçük işletmelerin yönetimlerinde durum genelde böyledir. Profesyonel yöneticiler, yönetim işini kendilerine meslek edinerek işletmenin sahibi haline gelmeden işletme sahibinin yaptığı her işi yapan ve bu hizmetleri karşılığında aylık alan kimselerdir. Bunlar kar ve riski başkalarına ait olmak üzere, mal veya hizmet ortaya koymak için üretim faktörlerini araştırıp bulmakta ve bunları belli bir ihtiyacı karşılama amacına yöneltmektedirler. Ekonomik ve teknolojik gelişmeler, sosyal, siyasi ve hukuki çevre alanındaki değişmeler ve bunlara bağlı olarak işletme faaliyetleri ve organizasyon yapılarında meydana gelen değişimler, işletmeleri başarılı bir şekilde amaçlarına ulaştıracak tarzda eğitilmiş kişilere ihtiyacı arttırmış ve bunun sonucu olarak da yönetim işi meslekleşerek profesyonel yönetici kavramı ortaya çıkmıştır. Böylece özellikle küçük işletmelerde görülen işletme sahibi yöneticinin yerini profesyonel ve bürokratik eğilimli yönetici almıştır. enm.blogcu.com.Küçük işletmeler büyümeye ve daha karmaşık organizasyon yapılarına ulaşmaya başladıklarında işletme sahibi gereğini yaparak, yönetim sürecini profesyonel yöneticilere bırakmalıdır.

1.3. Yönetim Süreci

Yönetim işletmeyi oluşturan unsurların uyumlu çalışmasını sağlayan bir süreçtir. 
Bu süreç: 

Planlama
Organizasyon
Yürütme
Koordinasyon
Kontrol aşamalarından oluşur.

Yönetim süreci, statik değil, dinamik ve rasyonel bir süreçtir. En az bir yöneten ve bir yönetilen ile yöneticilerin kişisel otorite kullanımını gerektirir. Yönetenler ve yönetilenler arasında haberleşme sistemi kurulmalı, iş bölümü ve uzmanlaşmaya dayanan bir organizasyon geliştirilmelidir. Maddi ve beşeri kaynaklar serbestçe kullanılabilmeli ve bu kaynaklar arasında optimum uyum sağlanmalıdır.



2.Küçük İşletmelerde Yönetim Süreci


Küçük işletmelerde, büyük işletmelerde olanın aksine tüm işletme fonksiyonları bir veya birkaç kişi tarafından yürütülmekte olup, tüm işletme fonksiyonları organizasyon içinde ayrı ayrı belirlenerek, bu fonksiyonları yürütecek yeterli kadro oluşturulmamıştır. Bu süreçte, yönetici kademesindeki kişi, terimsel olarak, planlama, organizasyon, yürütme, koordinasyon ve kontrol kavramlarını kullanmıyor olabilir, ancak yapılan işler mutlaka bu kavramlardan birinin bünyesindedir. Orta ve büyük ölçekli işletmeler, işletme fonksiyonlarıyla ilgili faaliyetlerinin her birisinin gerçekleştirilebilmesi için ayrı ayrı yöneticilere ihtiyaç duyarlar oysa küçük işletmelerde bu faaliyetler tek bir yönetici veya işletme sahibinin kendisi tarafından yürütülmektedir. Küçük işletme yöneticisinin elinde, insan gücü, sermaye, makine, yöntem ve zaman olarak kısıtlı kaynaklar bulunduğundan, etkin yönetim daha büyük bir önem taşımaktadır. Etkin yönetim, tüm işletme için genel sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Başarılı yönetici, teknik, beşeri, ve kavramsal yönetim kabiliyetlerini geliştirmiş kişidir.6
Bu nedenle küçük işletmeler kaliteli işgücüne ve güçlü yöneticilik özelliklerine sahip olan çalışanlara ihtiyaç duyarlar.

2.1Planlama

Yönetim süreci planlama ile başlar. Planlama yönetimin birinci ve en önemli fonksiyonudur.Yönetim işlevinin temelinde belirli amaçları gerçekleştirmek vardır. Planlama bu amaçların belirlenmesi ve bunlara nasıl ulaşılacağının karalaştırılması ile ilgili faaliyetler topluluğudur.7 Planlama bir süreçtir, bu süreçte önemli olan sürekli bir şekilde bugünden gelecek hakkında, kısa ve uzun vadeli amaçlar ile bunları gerçekleştirmek üzere izlenecek yollar hakkında düşünmektir. enm.blogcu.com. Planlamada herhangi bir konuyla ilgili olarak : Ne? Ne zaman ? Nasıl? Nerede? Kim tarafından? Neden? Hangi maliyetle? Hangi sürede? Sorularına cevap vermeyi hedefler. Bu soruların cevapları planlardadır.

Plan bir karar yada kararlar toplamıdır, bir sonuçtur. Bu karar veya kararların özelliği, gelecek zaman dilimleri içinde ulaşılmak ve gerçekleştirilmek istenen belli nokta veya durumlara işaret ediyor olmalarıdır.

Planlama olayına biraz daha yakından bakıldığında, bunun sadece belirli teknik veya metotları kullanmaktan çok farklı bir şey olduğu,bir nevi düşünce ve yaşam tarzı, bir dünya görüşü, değer ve inançlar toplamı olduğu görülür. 
Bu konunun yönetici açısından anlamı ve önemi şudur: Yöneticilere belirli amaçları gerçekleştirmeleri için kaynaklar sağlanır. Planlama bu amaçları gerçekleştirmenin önemli bir amacıdır. Eğer planlama yoksa bu kaynakların ne için ve nasıl kullanılacağını belirlemek zor olacağı gibi yöneticinin bunları iyi kullanıp kullanamadığını da belirlemek mümkün olmayacaktır. Yöneticilik görevi üstlenen kişi kıt kaynaklarla çalıştığı varsayıldığı için planlama yapmak zorundadır.

Başarılı küçük işletme yönetimi, amaçların belirlenmesi ve bu amaçlara ulaşmak için planlama ihtiyacının kabulü ile başlar. Yönetim literatüründe planlama ile ilgili bir çok kaynak bulunmakla beraber, küçük işletme yöneticilerinin planlama ile ilgili çok fazla bilgi sahibi olmadıkları bilinen bir gerçektir. Küçük işletmelerde planlamaya gereken önem gösterilmemektedir, ancak planlama bu işletmelerde, büyük işletmelere nazaran daha önemli bir yere sahip olmalıdır. Küçük işletmeler kısıtlı kaynaklarla çalıştıklarından, planlama yapmadıklarında, ortaya çıkacak zararları karşılayacak güce sahip olmadıkları için kendilerini iflas gibi zor durumlarda bulma ihtimalleri daha yüksektir. 
Küçük işletmeler daha kuruluş aşamalarında eksik, yanlış ve ucuz bilgi ile işe başlamakta, fizibilite etütleri yeterli bilgiye dayanmadığı için geriye dönüşü imkansız, ya da çok zor olan hatalar yapılmakta, firmalar bunları uzun süre sırtlarında yük olarak taşımak zorunda kalmaktadırlar.8 Bu nedenle planlama faaliyetlerine gereken önemi vermek küçük işletmeler açısından avantaj oluşturacaktır.
1 Prof.Dr. Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği,İstanbul Kültür Üniversitesi,İstanbul, 1999, s.12.

2 R.M .Hodgets, D.Kuratko, Management, s4
3 Harold Koontz, Heinz Weihrich, Management, McGraw Hill Book Co.3rd Printing, Singapore,1989,s4
4 Oktay Alpugan, Küçük işletmeler; Kavramı, Kuruluşu, Yönetimi, KTÜ İİBF Yayınları, no 125, Trabzon, 1988, s.159
5 Prof.Dr.Zeyyat Sabuncuoğlu, Prof.Dr.Tuncer Tokol, İşletme1-2, UÜ İİBF Yayınları, Bursa,1997,s.3
6 S.R.Sondero, s.262-263
7 Tamer Koçel, Uluslar arası Eğitim Müdürlüğü yayınları, İstanbul, s.15
8 Süleyman Karataş, Küçük ve Orta ..., s.76

Devamını Oku... Yayınlayan:

POPÜLER YAZILARIM

Yorumlar

İLETİŞİM FORMU

♖Adınız :
✎E-Posta *zorunlu
✉Mesajınız *zorunlu